Ünlü bir macar ressamın Budapeşte de yer alan studyo tipi dairesini inceleyerek ressamların ev dekorasyonundaki fikirlerini görmek istedik.
Eskizaman fabrikalarında kullanılan tuğlalardan oluşan duvar ve duvar arasındaki metal kolonları ve siyah renkli dokunun vermiş olduğu ağır bir havası olan salon merdiven tarzı bir yapıyla evden biraz yükseltilmiş.
Salonla mutfak aynı odada olmasına rağmen oturma bölümü ile mutfak ve yemek bölümü arasında kot farkı oluşturularak birbirinden ayrı olmaları sağlanmış.
Ressam evi diyince duvarda portreler vs. akla geliyor olabilir ama sadelik daha çok ön planda görünüyor.
Aydınlatma ve renklerde oldukça çarpıcı bir dekorasyon kullanılmış diyebiliriz. Özellikle mutfakdaki avize evin duvar ve dokusuyla uyumlu ama bir o kadar da sıra dışı.
Tabi evin en güzel bölümü manzarası diyebiliriz. Oldukça yüksek bir açıdan etrafa hakim olan büyük bir penceresi olan evin pencere bölümünde özel bir oturma köşesi oluşturulmuş.
Merdivenlerin demir olması duvar ve krişlerin de bütünlüğü ile eski bir fabrika havası yaratılmış olan evde mutfak bölümünde özellikle geceleri için loş bir aydınlatma yapılarak odada ayrı bir görüntü sağlanmış.
Tabiki evin en güzel yeri olan diğer bölümlerden kot farklı ile yükseltilmiş olan oturma köşesi tam olarak oda gibi olmasa da 2-3 kişi ile rahatça oturup güzel sohbet edilebilecek bir yer olarak karşımıza çıkıyor. Tabi böyle bir manzarada evin önünün alabildiğine boş olması da çok güzel bir avantaj olarak görünüyor.
Yatak odasında ise aşırı derece sade olan ve pastel renklerin hakim olduğu dekorasyonda tavandaki aydınlatma için yapılmış olan dekor dışında özel bir bölüm yok gibi görünüyor.
Gösterişten şaşadan uzak sade ama koyu renklerde güzel bir ev tasarımı olan bu ressamın budapeştedeki evi aslında ressamların tablolarındaki karmaşadan ziyade evlerinde sadeliği sevdiğini de gösteriyor diyebiliriz.